14 Temmuz 2011 Perşembe

pasta


toplamak gelmiyor içimden odamı
dağınık kalsalar bu gün ne olacak ki
tıpkı darmadağın buklelerim gibi
her köşesinde bu kasvet odanın
yılgın ve de benden bıkkın anılarım

bak o ayakkabıları elinde
yakalanma korkusu gözünde
oyun hevesi çocuk özünde
kaçmaya hazırlanan çocuk benim


birazdan bağırır annem
git hadi hiç durma sen
boyundanda utanmıyorsun madem
işte bendim o çocuk utanması gereken
dokuzuna doymamış ve onuna yeni giren

bak şu da kızkardeşim
benim kazağımımı giymiş yine
off yaa giymeyeceksin demedim mi bin kere
diye bağıranda ben bukleleri gözünde

ha o mu o babam
yine dostlarıyla bir
anama ağa paşa bize pir
şimdi nerede kiminle ne yapıyordur kimbilir
uzun oldu yolu buralara düşmeyeli
iyi adamdır vel-hasıl işbilir


bırak be kızım a benim can kuzum
dağınık kalsın bugün bu kuytum
hele şu köşedekine hiç dokunma emi
-o benim son arzum-

çamurdan adamlar yaptığımız bahçede
el ayakları toprak kokan yarenlerde
kaldı çocukluğumda ki ben
yüreklerimizde ki sevgiyi ölesiye
paylaşarak arınırdık
tendeki bütün kirlerden
ama kirlettirmezdik
yüreğimizi hiç kimseye
_ve medet ummazdık kimseden_


geceleri gökyüzünü izlerken
daldığım uykumda kal/dı çocukluğum
onca kalabalık samanyolunda bile
yalnız olduklarını yıldızların
anlamak için o zamanlarki ben
çarçabucak büyüdüm işte birden

Pastamıdamı yemişler yoksa
desene yine en tatsızından
_bir dilim sus düştü payıma_

toplamayacağım işte ba na ne
sus sen de
sakın/
-Anne/me söyleme- 


Elif Türk 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder