14 Temmuz 2011 Perşembe

Hayalleri Yitik Adam


alnından akan
akşam üstü yorgunluğuydu adamın

gözlerinde feri sönük
dizinde takatı bitik
yüreğinde hayalleri maziye yenik
aşsız geçmiş bir iş dönüşü
dilinde yanık sevdaların notaları


nasırlı parmaklarında kaldı hasret
hasretine dokundu usuldan
leylak efsunu sevda kokusu
hala avuçlarında esaret...

kimdi o sevdayı avuçlarına bırak an
nefesine soluk soluk yazdığı kim di?

belki de geç kalmıştı bu soruyu sormaya
hayalleri yitik adam!


akşamın kör kızılında yanaştı
kimsesiz hanesinin yaban el değmemiş tokmağına...

isteksiz girdi kapı eşiğinden
bir mum aldı dertlerinide hapsettiğı çekmecesinden...


dayadı sırtını yine kerpiç duvarına
bir nefes çekti derinden
yalnızlık yolladı damarlarına
yalnızlık koklattı anılarına
salındı gitti yüreği
salındı gitti yarenli yıllarına...


sevdiklerini gördü
o cılız mum alevi yansımalarında
damlalar bıraktı masaya
gözünden ardarda
mum söndüğünde sevdikleride
yitecek olan adam...

takatsiz dizlerine vurdu
kadere küfürler savurdu
acizliğine hayıflandı
bu defa izlediğı
sahip çıkamadığı aşkıydı
mum söndüğünde aşkıda
sönecek olan adam...

ve hazan rüzgarı sert esti
bu defa yalancının değil
garibin mumu söndü....

öldü adam.
adam öldü...


Elif Turna Türk
07.02.08



Linz/Avusturya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder