Hiçbir şey değiştirmeyecek fikrimi!
Ben yine onu hiç tanımamış olmayı yeğleyip, yine de acaba mı, diye şüpheyle bakacağım her yeni tanıştığım yüze!!!
Sevgili uzaklar; eyy gönlümde Ülkem dediğim yer. Sen ne vakit böyle dipsiz kuyulara sakladın arkadaşlığı, dostluğu, ahbaplığı?
Ne vakit böyle dilden eteğe düştü korkular? Ve sen eyy zavallı Ülkem, nasıl kıydın böylesi acımasızca insanlara ve korkular üretip onları böyle zavallı ve yek başlarına eyledin?
''Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde, Hak’kın yarattığı her şey yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok, Noksanlıkla eksiklik, senin görüşlerinde.'' Diyen Hacı Bektaşı Veli'yi ne ara unuttular? Ne ara kendi korkularından biçtikleri siyah ve kasavetli mintanları sözde değer verdiklerinin tenlerine astılar?
Şimdi sen söyle eyy uzaklar, giyen hatır deyip giyse de o lanet korku mintanını, giydiren de hatır aranır mı?
Neyin oyunu peki bu? Kimin soyu, neyin kini?
Öyle olmak istemiyorum eyy uzaklar!
Korkularını karşısındakilere giydiren, sonra da anlamamış masum bir çocuk gibi bakmaya kalkan çakallardan olmak istemiyorum.
Beni kendinden koru sevgili uzaklar! Beni o her yüreğe bulaştırdığın öğretilmiş çaresizlikten, o bulunmaz kaliteli kumaş hallerden ve korkularının ceremelerini başkalarına biçenlerden, kendi Cehennemlerine insanları çekenlerden koru!
Ben ne ah'ım
Ne de Şâh!
Bir ben varım bende
Bir de içi gül dolu
Gönül bedestanım, gülşâh!
Kimse bana Zûl, olmasın...
Zirâ ben olmam kimseye Şâh!
AHIM ŞÂHIM, olanlar hep benden uzak olsunlar...
Uzağımda oldukça seni hep sevecegim sevgili uzaklar...
Elif Turna Türk
Hırvatistan
21 Ağustos 2016